24.08.2014

It’s Okay, That’s Love OST



Selam canlar It’s Okay, That’s Love dizisinden bir nebze de olsa burdaki yazımda bahsetmiştim. Dizi şimdiye kadar komedi tadında ilerliyordu artık yavaştan drama geçicekler gibi. Umarım sonuda başı kadar iyi olur... Yazıya başlarken dizinin bütün şarkılarını ekleme niyetindeydim ama eleye eleye bi kaç şarkıya düşürdüm. Ayrıca şarkıların yanına indirme linklerini de ekledim ister dinleyin, ister indirin...


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Twin Forks ~ Cross My Mind


~~~~~~

~~~~~~

Davichi ~  It's Alright, It's Love
 (Şarkıyı indirmek için tıklayın)


~~~~~~


Crush (feat. Punch) ~ Sleepless Night
 (Şarkıyı indirmek için tıklayın)



~~~~~~



~~~~~~~~~~~~~~

Sağlıcakla kalın;)


17.08.2014

It's Okay, That's Love - Sorun Değil, Aşk Bu


Son aylarda hintlilerle pek bi haşır neşir olmama rağmen tabiki koreyi unutmuş değilim. Sadece You Came From Stars dizisinden beri bloğa yazacak kadar sevdiğim bir dizi çıkmadı karşıma en azından benim izlediklerim arasında. Son günlerde ise hem konusuyla hem de oyuncularıyla göz dolduran It's Okay, That's Love dizisi fazlasıyla ilgimi çekti. Halen devam eden bir dizi olduğu için yazmak istemedim hatta buraya sadece dizinin şarkılarını paylaşmak için geldim ama dayanadım aylar sonra bu kadar orjinal bir yapım bulmuşken tanıtayım dedim sonra üşengeçliğim tutuyor arada kaynıyor sevdiğim diziler.

Konusu: Takıntıları olan başarılı bir yazar Jang Jae Yeol, psikiyatrist olan sivri dilli kızımız Ji Hye Soo ile bir televizyon programında karşılaşırlar. Bu saatten sonra kimin hasta kimin doktor olduğu önemini yitirecek ve birbirlerinin derdine derman olacaklardır...


Bir konu ancak bu kadar dolambaçlı anlatılabilirdi:)) Bu diziye dair özellikle spoiler vermemeye çalışıyorum zira gayet sürprizlere acık bir dizi. It's Okay, That's Love diğer yapımlardan ayıran özellik korenin ilk psikiyatri dizisi olaması. Her ne kadar afişlerde öyle görünmesede dizi bir nevi ruh hastalıklarını konu alıyor ama öyle Japonlar gibi ağır bir şekilde değil araya romantik öğeler serpiştirerek yumuşatmışlar.

Ayrıca izleyecekler için önemli bir not düşelim, canlar bu dizi alışık olduğunuz masumane kore dizilerinden biraz farklı. Misal finalde görmeye alışık olduğunuz kiss sahneleri daha ilk bölümlerden başlıyor ve diyaloglar olabildiğince rahat. Öyle aman aman sahneler yok tabi, yanlış betimlemek istemem ama yinede bu diziyi yirmi beş yaş üstü kişiler daha çok sever diye tahmin ediyorum. Ayrıca sizde benim gibi kırık karakterleri seviyorsanız kaçırmayın derim zira dizide akıllı adam yok hepsi arıza;)

Dizinin başrol oyuncularından Jo In Sung'u That Winter The Wind Blows dizisinde izlemiş ve hiç beğenmemiştim, dizinin konusu oyunculuk felan kötüydü bi kaç bölüm zor dayanmıştım. That Winter dizisinin senarist ve yönetmeniyle bu dizininki aynıymış zati Jo In Sung'un bu rolü kabul etmesinin nedeni buymuş. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim, umarım bu caanım diziyi de batırmazlar. Ve söylemeden edemicim Jo In Sung şukelası bu dizide resmen döktürmüş oyunculuk, karizma, bakış, duruş hepsi on numara:)

Diğer başrol oyuncumuz Gong Hyo Jin. Kendisini Hello My Teacher, Pasta, Greatest Love gibi daha bilimum dizilerden hatırlarsınız. Bu kadın da bir türlü sevemediğim oyuncular arasındadır nedense biraz itici gelir, ama oyunculuğuna lafım yok neredeyse rol aldığı bütün yapımlarıda izlemişimdir. Sanırım bu diziyi sevmemin bir diğer nedenide Gong Hyo Jin  ilk defa bir dizide adam akıllı giyiniyor, normalde böyle şeylere pek takmam ama konu bu hatun olunca ve öyle paspal giyinip saçlarını horoz kekmiş gibi ortada dolanınca sinirlerim zıplıyodu. Ama bu dizide cidden hoş olmuş yani bide cilveli, sivri dilli tam izlemelik olmuş yani;)

Neyse efenim dediğim gibi 16 bölüm olarak planlanan dizimiz hala devam ediyor eğer sevgili senaristler diziyi heba etmezlerse belkide bu yılın en iyilerinden biri olmaya şimdiden aday. Dizi bittiğinde tekrardan güncelleme yaparım şimdilik sağlıcakla kalın...





Güncelleme:

Ben diziyi baştan sona pek bi sevdim. Başrol oyuncularını yeni yapımlarda tekrardan izleriz umarım;)

13.08.2014

Bazen...





Bazen
en kötüsünden bi gökcismi düşse üstüme
gıkım çıkmaz

bazen de saçlarım düşse omuzlarıma
kırılırım...

(Alıntıdır orjinal adres antiparadiqma)




Bazen saatlerce dil dökersin bir nebze derdini anlatamazsın,
bazende yukardaki gibi tek bi cümle kurarsın seni senden iyi anlatır...

8.08.2014

Gazze'de İnsanlık Öldü!


israil'in Gazze'ye karşı günlerdir süren saldırıları hız kesmeden devam ediyor. En son 8 çocuk daha öldürülmüş ve toplam öldürülen çocuk sayısı yaklaşık 300 olmuş. Bu dakikalarda pek saygılı ve sevgili(!) Obama golf oynamak için ayırdığı değerli zamanından feragat ederek, israil'den ölenlerin sayısını olabildiğince minimize etmelerini istemiş. Ahh canım ne kadar da düşünceli dimi! Ha bu arada abd başkanlık seçimlerinden önce Irak'a karşı yapılan abd saldırıları durduracağı vaad eden Obama kısa süre önce abd askerlerine hava saldırısı yapabilmeleri için onay vermiş. Aslında yadırgamamak lazım adam yaşlandı canlar saçlarıda beyazladı baksanıza, acep yaşlılığa bağlı unutkanlık hastalığı felan mı başladı zira başkanlık seçimlerinden önce ne dediyse şu anda tam tersini  yapıyo, kesin hasta ahanda buraya yazıyom...

Bu hafta Cumhurbaşkanlığı seçimleri olucak ülkeme şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Aslında pek umudum yok, sağıymış soluymuş hepsi aynı terane en azından başa gelicek kişi vicdanlı biri olur inşallah tek temennim o. Herneyse demem o ki bu seçim yüzünden Gazze olayı arada kaynadı gitti. Ölen sivillerin sayısı 2000'e yaklaşıyor ve bir ülkede kalkıp adam gibi tepki gösteremiyor, helal olsun yahudilere dünyayı öyle bi sindirmişki kimse gıkını çıkaramıyor bizde dahil. Gidip savaşalım aman cihad yapalım demiyorum tabiki ama en azından israil'le olan ticari ilişkilerimizi bu orantısız savaş bitene kadar askıya alalım. Bu işler üç günlük milli yas ilan etmekle olmuyor malesef yada senin benim israil markalı ürünleri almamızlada çözülmüyor, bu ürünlerin direk ülkeye girmeden engellenmesi lazım. Bu da devletin işi değil midir, eğer yapamıyorsak ya israil mallarına aşırı derecede bağımlı hale geldik ya da Obama gibi bizde tırsıyoruz onlardan...

Rahat koltuğumdan Gazze fotoğraflarına bakarken bile kötü oldum o anı yaşayanlar kim bilir ne haldedir. Allah hepsinin yardımcısı olsun… Bu arada insan düşünmeden edemiyor; vakti zamanında insan hakları, kadın ve çocukların korunması konusunda geri kaldığımızı söyleyip duran pek gelişmiş aynı zamanda pek medeni topluluklar ve ülkeler şu anda nerede acep? 

Gazze ve israil arasındaki husumet savaş değil bi kere ona açıklık getirelim. Savaş dediğin iki ülke askerleri arasındaki çatışmadır ama buradaki resmen tek taraflı saldırı zira ölenler SİVİL. Sanırım israil ve diğer devlet büyükleri hukuk kurallarından bi haber! Aksi halde savaşmanın bile belli kurallar çerçevesinde yapılacağını bilir. Hangi savaş kuralında sivillerin öldürülebileceği yazıyor. Bu düpedüz soykırımdır başka bir açıklaması olamaz. israil’in tutumunu batı ülkeleri ‘’Kendini savunuyor’’ şeklinde değerlendirmiş,  3 yaşındaki çocuk 30 yaşındaki adama ne yaptı da adamcağız kendini savunmak zorunda kaldı acep, pek bilgili büyüklerim bu kısmı açıklasın lütfen benim gibi cahil insanlar merak ediyor biline!
Batıymış insan haklarıymış geçin bunları canlar, o kadar Müslüman sivil öldü ve öldürülüyor ama yeri geldiğinde din kardeşiyiz diyen ülkelerin hepsi sessiz kaldı (Türkiye ve Katar’ı bir nebzede olsa hepsinin dışında tutuyorum) bi de kalkmış batıdan medet umuyoruz… Umarım bu orantısız saldırılar ve bu zulüm bir an önce son bulur. Zulmedenleri ise önce Allah’a sonrada vicdan sahibi büyüklerime havale ediyorum. Saygılar…

Not: israil ve abd gibi şahsiyetlerin baş harfleri bilerek küçük yazılmıştır herhangi bir yazım hatası yoktur.


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...